Dünyanın Kaç Bucak Olduğunu Görmek Ne Demek? Geçmişin İzlerini Takip Ederek Bugüne Ulaşmak Bir tarihçi olarak, her zaman tarihin akışını anlamak için geçmişin en küçük izlerini bile keşfetmeye çalışırım. İnsanlık tarihinin derinliklerinde kaybolmuş birçok soru ve düşünce biçimi, bugüne nasıl geldiğimizi anlamamızda anahtar rol oynar. İşte tam da bu noktada, “Dünyanın kaç bucak olduğunu görmek” ifadesi, bize sadece coğrafyayı değil, toplumları, kültürleri, güç dinamiklerini ve insanlık tarihinin kırılma noktalarını anlamamız için önemli bir fırsat sunuyor. Bu ifade, tarih boyunca insanoğlunun dünyaya bakışını, farkındalığını ve genişleyen sınırlarını anlatan çok daha derin bir anlam taşır. İlk Keşifler ve Geometriyle Tanışmak Tarihin ilk…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Cafe Açmak İçin Ustalık Belgesi Şart Mı? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı, her ekonomi kuramının temel taşlarından biridir. Bu sınırlı kaynaklar içinde, bireyler ve işletmeler sürekli olarak seçimler yapmak zorundadır. Her seçim, bir fırsat maliyeti taşır; başka bir deyişle, bir karar verirken göz ardı edilen alternatifler de vardır. Kafelerin, restoranların ve diğer benzer işletmelerin açılması da bu sınırlı kaynaklar ve yapılan seçimler doğrultusunda şekillenir. Ekonomik bir bakış açısıyla, bir kafe açmanın gereklilikleri de bu bağlamda tartışılmalıdır. Peki, bir kafe açmak için ustalık belgesi almak gerçekten gerekli midir? Bu yazıda, bu soruyu piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah çerçevesinde…
Yorum BırakBağlanmak mı Aşk mı? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan Davranışlarını Anlama Arayışı Psikolog olarak, insan ruhunun karmaşıklığı beni her zaman büyülemiştir. Birçok duygusal deneyim, bireylerin düşünce, davranış ve hislerinin etkileşimiyle şekillenir. İlişkilerde de sıklıkla karşılaştığımız iki önemli duygu: bağlanma ve aşk. Peki, bu iki kavram arasındaki farklar nedir? Hangisi daha güçlüdür, yoksa her ikisi birbirini tamamlayan birer süreç mi? İnsanlar neden bazen birine aşık olurken, bazen de birine bağlanma ihtiyacı hissederler? Bu yazıda, bağlanmak ve aşk arasındaki farkları psikolojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Bağlanmak: Biyolojik ve Psikolojik Temeller Bağlanma, bir insanın duygusal olarak başka bir kişiye güven duyması ve ondan…
Yorum BırakIş Kazasında İşçinin Hakları Nelerdir? Bir Antropolojik Perspektiften Bakış Kültürlerin çeşitliliğini keşfetmek, insanlık tarihini ve toplumları anlamanın temel yollarından biridir. Her toplum, kendi değer yargıları, ritüelleri, sembolleri ve topluluk yapılarıyla, iş gücünün nasıl organize edileceği ve iş kazalarına nasıl yaklaşılacağı konusunda farklı bakış açıları sunar. Bu yazıda, iş kazasında işçinin hakları meselesini, kültürel bağlamda ele alarak, toplumsal kimlikler ve ritüeller üzerinden nasıl şekillendiğini inceleyeceğiz. İş kazaları, sadece bireylerin fiziksel ya da psikolojik sağlığını etkileyen bir olay olmanın ötesine geçer. Bir toplumun iş gücüne bakış açısını, değer sistemini, çalışma kültürünü ve adalet anlayışını yansıtan önemli bir sosyo-kültürel göstergedir. Bu bağlamda, işçinin…
Yorum Bırakİtfaiyeci Kız Var Mı? Kültürlerde Kadınlık, Toplumsal Rollerin Dönüşümü ve Kimlikler Üzerine Bir Antropolojik İnceleme İnsanlık tarihi, kültürlerin çeşitliliğini ve toplumsal yapıların evrimini keşfetmek isteyen bir antropolog için sonsuz bir hazine gibidir. Her bir toplum, tarihsel, coğrafi ve sosyal koşullara göre şekillenen benzersiz ritüeller, semboller ve kimlikler barındırır. Bu çeşitlilik, belirli rollerin zaman içinde nasıl dönüştüğünü, cinsiyetin nasıl kodlandığını ve kimliklerin nasıl evrildiğini anlamamıza olanak tanır. Pek çok kültürde kadınlar, geleneksel olarak belirli toplumsal rollerle ilişkilendirilmiştir. Ancak, günümüzde bu kalıplar kırılmakta, özellikle de “erkek işi” olarak görülen mesleklerde kadınların varlığı giderek daha fazla kabul edilmektedir. Peki, itfaiyeci kız var mı?…
Yorum Bırakİspanya ile Türkiye Arası Nasıl? Geçmişin İzleri, Kırılma Noktaları ve Toplumsal Dönüşümler Tarih, genellikle geçmişin karmaşık olaylarını, toplumsal dönüşümleri ve uluslararası ilişkileri anlamamıza yardımcı olan bir penceredir. İspanya ve Türkiye arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışırken, sadece günümüzle sınırlı kalmamamız gerekiyor. Bu iki ülkenin tarihsel bağları, kültürel etkileşimleri ve kırılma noktaları, birbirlerini nasıl gördüklerini ve birbirleriyle nasıl ilişki kurduklarını şekillendiren önemli unsurlardır. Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamak, bugün ile bağ kurmak kadar önemlidir. İspanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin evrimini izlerken, bu iki toplumun zaman içinde nasıl değiştiğini, birbirlerinden nasıl etkilendiklerini ve bu etkileşimlerin bugünkü ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini görmek mümkündür. Peki, İspanya ile…
Yorum Bırakİnegöl Köfte Yağda Nasıl Kızartılır? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Düşünceler Günümüzde siyaset, sadece hükümetler ve devletle sınırlı bir kavram değildir; toplumun her alanında, her birey ve grup, kendi gücünü ve konumunu inşa eder. Bu düşünce, aslında gündelik yaşamımızda gerçekleştirdiğimiz basit eylemlerden bile yansıyabilir. Örneğin, İnegöl köftesinin yağda nasıl kızartılacağı sorusu, ilk bakışta mutfakla ilgili bir mesele gibi görünebilir. Ancak, bu soruyu derinlemesine incelediğimizde, aslında güçlü bir toplumsal bağlam, iktidar ilişkileri ve kültürel normlar üzerine çok şey söyleyebiliriz. Bir siyaset bilimcinin bakış açısıyla, “İnegöl köfte” meselesi, farklı toplumsal katmanların, cinsiyet rollerinin, kurumların ve ideolojilerin…
Yorum Bırakİlaç Hangi Kimya Dalı? Bir Tarihçinin Gözünden: Geçmişin Işığında İlaçlar İlaçların tarihi, insanlık tarihinin neredeyse ilk anlarına kadar uzanır. Her hastalık, bir çözüm arayışını beraberinde getirmiştir. Yüzyıllar boyunca, bu çözümler bazen doğanın sunduğu bitkilerle, bazen de kütüphanelerde yer alan eski tariflerle bulunmuştur. Ancak ilaçların kimyasal yapısı ve etkinliklerinin daha derinlemesine anlaşılması, sadece birkaç yüzyıl önce, modern kimyanın doğuşuyla mümkün olmuştur. Kimya bilimlerinin gelişmesiyle birlikte, ilaçların hangi kimya dalına ait olduğu sorusu da günümüzün bilim dünyasında daha net bir şekilde yanıt bulmuştur. Bundan önceki çağlarda, insanlar hastalıklarına genellikle bitkisel ve doğal tedavi yöntemleriyle çözüm ararlardı. Fakat, kimyanın evrimi ve tıbbın ilerlemesiyle…
Yorum BırakGiriş Bir köşe yazarı, televizyon programcısı ve toplumsal tartışmaların gündeminde sıkça yer alan bir isim… Uzun zamandır izlediğimiz Rasim Ozan Kütahyalı’nın perde arkasına dönük bir pencere açmak istiyorum: “Kimin oğlu?” sorusuyla başlayan ama aslında bir ailenin, bir geçmişin ve kişisel mirasın hikâyesine uzanan bu yolculuğa beraber çıkalım. Bu yazıda samimi bir üslupla, verilerle ve insan hikâyeleriyle harmanlanmış bir anlatım sunacağım. — h2 Aile Kökeni ve Çocukluk Yılları h3 Babası mühendis, annesi eğitimci Rasim Ozan Kütahyalı’nın baba adı olarak kamuoyunda öne çıkan kişi Abdurrahman Kütahyalı’dır; babasının mühendis olduğu belirtiliyor. ([Urfanik][1]) Annesinin ise öğretmen ya da eğitimci kökenli bir kişi olduğu haber…
Yorum Bırakİhtilâf Bildirimi: Edebiyatın Anlatı Gücünde Bir Çatışma Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, yalnızca kelimelerin bir araya gelişinden ibaret değildir; kelimeler, insanın iç dünyasını, toplumsal yapıları, duygusal çalkantıları ve zihinsel keşiflerini dışa vurduğu bir araçtır. Her metin, bir anlatı çerçevesinde şekillenen bir keşif, bir kavramdır. Bu çerçevede “ihtilâf bildirimi” terimi, tam anlamıyla bir edebiyatçı için yalnızca bir ifade değil, aynı zamanda bir çatışmanın, bir mücadelenin ya da bir anlaşmazlığın ifadesidir. Edebiyatın gücü, bu tür çatışmaların anlatılar yoluyla nasıl dönüştürülebileceğini ve okurda derin çağrışımlar uyandırabileceğini gösterir. İhtilâf bildirimini, kelimeler aracılığıyla duyurulan bir çatışma olarak tanımlayabiliriz. Fakat bu, yalnızca bireysel bir…
Yorum Bırak